KARAYAŞMAK KÖYÜ Demirözü | Bayburt |
Sanatçı Ahmet Yenilnez'in gözünden Bayburt..İstiklal Marşı ile gündeme gelen memleketimiz, Ahmet YENİLMEZ'in Kaleminden Bayburt ve Bayburtluya dair yazısı.. Siz Bayburt’un Yukarı Kırzı Köyü’nü bilir misiniz ? 21 Şubat günü dünyanın ilk ve tek ‘’İffet Abidesi’’nin olduğu ve ‘’Dede Korkut’’ dedemizin ebedi istirahatgahının bulunduğu Bayburt’taydım! Eminim ki çoğunuz, Bayburt dendiğinde bu iki 'ilk'in farkında değildiniz! Bırakınız sizleri ve bizleri, Bayburtlu olup da Bayburt’un dışında yaşayan kaç kişi, kaç ailenin evladı, ata toprağı Bayburt’ta dünyanın ilk ve tek ‘’İffet Anıtı’’ nın olduğunu, Dede Korkut’un Bayburt’ta yattığını biliyor acaba? İşte bunun için, Bayburt’un nerede ve nasıl bir hikayesi olduğunu bilmeyenler, en hafif ifadeyle bilgisizce, lakin en ağırını da yazmadan geçemeyeceğim, -sırf iktidarı ve iktidarın bürokrasisini itibarsızlaştırma adına- edepsizce, ahlaksızca, doğru olmayan bir iddia attılar ortaya! Neymiş efendim, İstiklal Marşı okunduğunda Bayburtlular ve Bayburt bürokrasisi ayağa kalkmamış (!) Tam da seçim sathı mahallinde bir takım sözüm ona medya, aslı itibarıyla bu memleketin değerleri söz konusu olduğunda başkalarının maşası borazanı olan zevat, mal bulmuş mağribi gibi bu iddiayı ortaya attı! Alçaklığın da bir seviyesi olmalı! Bendeniz 2009 yılından bu yana İstiklal Marşımızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy konulu, ‘’Safahat’’ ve ‘’Korkma’’ isimli tiyatro oyunlarını, 81 ilimizde defalarca sahneleyen biri olarak diyorum ki, ‘’Bu yaptığınızı düşman yapmaz’’! Kaldı ki, bendeniz söz konusu gösterinin olduğu anda oradaydım. Tamamen yerel sanatçı ve öğrencilerin hazırladığı, Bayburt’un kurtuluşunu konu alan müsamere esnasında yanı başımda oturan bacımızın nasıl da hıçkıra hıçkıra ağladığını, hemen önümde oturan yaşlı amcamızdan nasıl bir iniltinin çıktığını bizzat gözlerimle gördüm! Üstelik, İstiklal Marşı bir müsamerenin ortasında içerisine efektler katılarak kullanılmış, bir hikâye akışı içinde devam etmekteydi! İnsan kimi, ne için suçladığına bir bakmalı! Kin ve ihtiras, edepsizin bile edebi olması gerektiğini unutturmamalı! Ayağa kalkmadığı iddia edilen Belediye Başkanı, sadece kendisi değil bilfiil ailesiyle, ağabeyiyle al bayrak ve İstiklal Marşı için büyük bedeller ödemiş bir ailedendir! Sayın Mete Memiş Başkan’ın ağabeyi, Sayın Naci Memiş İstiklal Marşı susmasın diye evlenmeyip, istikbal hesabı yapmayıp istiklal uğruna harcadığı ömrünün bu günlerinde, yaşam mücadelesi vermektedir! Aynı günün akşamında, ‘’1071’den 1918’e’’ tiyatro oyunumu sahnelediğim esnada Sayın Valimiz Ali Hamza Pehlivan’ın nasıl gözyaşları döktüğünün de bizzat şahidiyim! Bu alçakça iftirayı atan edepsizler, siz Yukarı Kırzı Köyünü bilir misiniz? Keşke bilseydiniz... 1916’lı, 1918’li yıllarda, Rusların ve Batının tahrikleriyle, ‘’Millet-i Sadıka’’ dediğimiz Ermeniler ayaklanır ve özellikle Bayburt, Gümüşhane, Erzurum, Kars, Ağrı gibi Anadolu’nun dört bir yanında vahşi katliamlara başlarlar! O günlerde Bayburt’un Yukarı Kırzı Köyünde tazecik bir gelinin namusuna musallat olur Ermeni komitacıları! Gelinin kayın babası Süleyman Ağa çeker palasını ve iki komitacıyı ortadan ikiye ayırır, nihayetinde de şehit düşer! Çılgına dönen Ermeni komitacılarının başı, ‘’Taş taş üstünde kalmasın’’ emrini verir! Ölmeyi iffetsiz yaşamaya tercih eden Yukarı Kırzı Köyü kadınları kendilerini kuyulara atarak şehit olurlar! Bugün o nenelerimizin anısına da Yukarı Kırzı ’da bir anıt dikilmiştir! İşte bugün birilerinin itibarsızlaştırmaya çalıştığı Bayburt, böyle bir Türk vatanıdır! Ahmet YENİLMEZ 24 Şubat 2019 Güneş Gazetesi |
367 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |